4 Haziran 2014 Çarşamba

Üstü beyaz branda örtülü ceset yatağımda

Dur! 
Gitme ,ıslanırsın.
Tanırım seni ,ıslandın diye özgür hissedersin kendini.
Saatlerce öyle dolanır etrafta üşütürsün.
Sonra konuşurken telefonda ciğerlerinin hırıltısını hissederim,çılgınca öksürürsün üzülürüm.
Gitme!
Gidersen sokağa atarım kendimi ,eve giresim gelmez ,duvarlar soğuk gelir ,yatak adeta çivili.
Yağmur diner rüzgar hiç geçmez olur.
Ben tedbirliyim ,üşümem ama içten içe titrerim.
Çünkü rüzgarlar parça parça koparır ruhunu ,getirir bana.
Bedenin de lazım.
Belinden kavrayıp sarıldım mı o belirgin bel kemiklerin değmeli kemiklerime.
Başka türlü sarılmanın anlamı olmaz.
Gitme! 
Perdeleri çekiyorum,aydınlığa kafa tutuyorum.
Yok anlamı manzaraların ,sen sabah geceliğinle perdeyi tutup denizlere bakıp gülmedikçe.
Yabancıyım artık evime.
Yatağım istemiyor beni ,kovmak için yer arıyor.
Yatak odası soğuk.
Adeta buz.
Orası benim morgum.
Gel ve teşhis et cansız bedenimi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder